Daily Archives: 22 Haziran 2011

TEDAVİSİ İMKANSIZ HASTALIK

Herhangi bir kimsede, gizli bir aşk derdi yoksa !..O yaşıyormuş gibi görünse de, onun gönlü ve canı yoktur..! O âdeta gezen, dolaşan bir ölüdür !..Eğer aklın varsa, git de ; Hak’ tan dert iste, çünkü dertsiz olmak, aşk derdine düşmemek, tedavisi imkansız bir hastalıktır…!

Mevlana

3 SUAL

Şems -i Tebrîzî hazretleri mescidde, talebelere bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu . Gelen felsefeciler üç suâl sormak istediklerini belirttiler, Şems- i Tebrîzî; “Sorun !” buyurdu

İçlerinden birini başkan seçtiler . Hepsinin adına o soracaktı. Sormaya başladı: “Allah var dersiniz , ama görünmez, göster de inanalım .” Şems- i Tebrîzî hazretleri; “Öbür sorunu da sor!” buyurdu . O ; “Şeytanın ateşten yaratıldığını söyle…rsiniz , sonra da ateşle ona azâb edilecek dersiniz hiç ateş ateşe azâb eder mi ?” dedi . Şems- i Tebrîzî; ” Peki öbürünü de sor!” buyurdu . O ; ” Âhirette herkes hakkını alacak , yaptıklarının cezâsını çekecek diyorsunuz . Bırakın insanları canları ne istiyorsa yapsınlar, karışmayın !” dedi . Bunun üzerine Şems – i Tebrîzî, elindeki kuru kerpici adamın başına vurdu . Soru sormaya gelen felsefeci , derhâl zamânın kâdısına gidip, dâvâcı oldu . Ve; “Ben , soru sordum , o başıma kerpiç vurdu .” dedi . Şems- i Tebrîzî; ” Ben de sâdece cevap verdim. ” buyurdu . Kâdı bu işin açıklamasını istedi. Şems- i Tebrîzî şöyle anlattı : “Efendim , bana Allahü teâlâyı göster de inanayım, dedi . Şimdi bu felsefeci , başının ağrısını göstersin de görelim. ” O kimse şaşırarak; “Ağrıyor ama gösteremem .” dedi . Şems- i Tebrîzî; ” İşte Allahü teâlâ da vardır, fakat görünmez. Yine bana, şeytana ateşle nasıl azâb edileceğini sordu . Ben buna toprakla vurdum. Toprak onun başını acıttı. Hâlbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı . Yine bana; “Bırakın herkesin canı ne isterse onu yapsın . Bundan dolayı bir hak olmaz . ” dedi . Benim canım onun başına kerpici vurmak istedi ve vurdum. Niçin hakkını arıyor ? Aramasa ya! Bu dünyâda küçük bir mesele için hak aranırsa , o sonsuz olan âhiret hayâtında niçin hak aranmasın ?” buyurdu . Felsefeci, bu güzel cevaplar karşısında mahcûb olup , söz söyleyemez hâle düştü .

.